deli gibi sikiştik
Kaynak : deli gibi sikiştik
Apartmanda sadece görüştüğümüz Aysel ablalar vardı. Onlarla çok samimiydik. Herşeyimizi paylaşırdık. Her sırrımızı paylaşırdık. Hatta cinsel yaşantımızı bile. Kocası Osman abi kamyon şoförüydü. Yola çıkardı sürekli. Yoldan döndüğünde Aysel ablayı sevişmekten perişan ettiğini, her gece onunla seviştiğini anlatırdı. “Üzerime bir çıkar benim pestilimi çıkarır.” derdi. O bunları anlatırken aklıma Hüsnü’nün isteksiz hali gelirdi. Osman abi iri kıyım bir adamdı. Aysel abla kocasının ona artık yaşlanmaya başladığını, eski tazeliğini koruyamadığından falan bahsedermiş. Aysel abla 40 yaşlarında falandı.
Bir hafta sonra yılbaşıydı. Aysel ablalar bizi o gece için davet ettiler. Onlar eğlenmeyi seven, neşeli insanlardı. Hüsnü’ye söyledim. Hüsnü bir metal üretimi yapan fabrikada çalışıyordu. “Tamam gidelim, ama o gece benim gece çalışmam gerekebilir.” dedi. Ben de, “Olsun, o saatte biz de kalkarız zaten.” dedim. Yılbaşı gecesi akşam saat 20:00 gibi onlara gittik. Hüsnü gece çalışacaktı. Bunu onlara anlattı. Fakat onlar, “Hüsnü sen istediğin yere git, bu kızın ne suçu var, o gitmez bizle girer yeni yıla. Gerekirse bizde kalır. Olmaz öyle şey!” dediler. Hüsnü mecburen kabul etti. Saat 22:00’ye kadar eğlendik, tombala falan oynadık, yedik içtik. Saat 22:30 gibi ben Hüsnü’yü yolcu ederken, onlar da kapıya kadar uğurladılar. Hüsnü gitti, ama ben tedirgin oldum, kocam yoktu.
Biz içeri girdik ve televizyonda müzik ve eğlence proğramını izlemeye devam ettik. Bir ara Aysel abla odaya gitti, döndüğünde üzerinde ince bir gece elbisesi vardı. “Aman sıkıldım dar elbiseden, şimdi rahatladım. Sen de ince birşeyler istermisin?” dedi bana. Ben de, “Ben böyle iyiyim.” dedim utanarak. Aysel abla, “Aaaa olurmu? Ben böyle sen öyle. Hemen sana da bulalım!” dedi. “Bilmem ki nasıl olur?” dedim. Odaya gittik. Aysel abla dolabından ince bir askılı elbise çıkardı. Çok açık saçık bir elbiseydi. Ben başörtülü bir kadınım, nasıl olacaktı, “Ben onu giyemem abla!” dedim. Fakat zorla başörtümü çıkardı, “Kızım bu gece yılbaşı, bırak köylülüğü, gönlünce eğlen, bak bize takıl sabaha kadar!” dedi. Verdiği elbisenin etekleri kısaydı, bu geceye kadar böyle elbise giymemiştim. Sıkılyordum. Odaya girerken çıplak hissettim kendimi. Bir de kocamdan başka bir erkek vardı yanımızda. Ama neyse, o benim abim sayılırdı.
Saat 24:00’e çeyrek vardı, Aysel abla mutfağa çağırdı beni, “Güzel bir yılbaşı sofrası ve mezesi hazırlayalım, bana yardım edermisin? Osman abin içmeden durmaz, bakarsın biz de atarız bir iki duble belki, olmaz mı?” dedi. “Ben içkiyi hayatımda hiç ağzıma sürmedim abla, siz için!” dedim. Sofrayı hazırladık. Saat 24:00’e saniyeler kala Aysel abla ile Osman abi beni de ayağa kaldırıp, geri saymaya başladılar. Osman abi bir koluna Aysel ablayı, bir koluna da beni takmıştı. Yüksek sesle sayıyorduk, ben de onlara katılmıştım. “Sıfır!” deyince Osman abi Aysel ablayı sarılıp kucağına aldı, kaldırıp öptü. Hatta uzunca dudağından öptü. Sonra bana yöneldi, beni de kucaklayıp, “Mutlu yıllar!” deyip beni de yanaklarımdan, ama dudağıma yakın öptü.
İçim bir tuhaf oldu. Ben ne yapıyordum? Kimse inanmazdı şu olanlara. Hoşuma gitti, ilk defa böyle değişik bir yılbaşı kutluyordum. Sonra oturduk, ben Aysel abla ile konuşurken, Osman abi içki içmeye başladı. “Bayanlar size de dolduruyorum!” dedi. “Ben içmem, siz için!” dedim. İkisi kadeh tokuşturup içmeye başladılar. Hem sohbet ediyor, hem yiyor, içiyorduk (ben meyvasuyu içiyordum sadece). Osman abi sürekli eşine takılıyor, ona el şakaları yapıyor, kucaklıyor, öpüyordu. Bir ara ikisi de bana, “Meyvasuyuna biraz Votka katalım, bak sen de seveceksin, eğer hoşuna gitmezse içme!” dediler. Artık ısrarları üzerine kabul ettim. Önce tadı değişik geldi, ama biraz içince hoşuma gitti. Ama sarhoş olurum diye korktuğum için, bir bardaktan fazla içmeyecektim.
Osman abi, “Cenaze evindemiyiz yaa, oturmaya mı geldiniz buraya, hadi biraz da oynayın bakalım!” dedi ve oryantal bir CD koydu. Aysel abla beni de zorla kaldırdı ve başladı kıvırtarak oynamaya. Ben utandım, yüzümün kızardığını söylediler. İçkinin tesiriyle kendimi koyverdim, aslında iyi oryantal yapardım. Aysel abla, “Kız sen dansözlere taş çıkartırsın valla, bu ne güzel oynayış!” dedi. Osman abi de, “Aysel bu kızda ne cevherler varmış da haberimiz yokmuş!” dedi. Az sonra Osman abi de kalktı bizimle oynadı. Sonra oturduk ve oynamayı nasıl öğrendiğimi sordular. Ben de kızlar arasında oryantal yarışı yaptığımızı, sürekli oynadığımızı anlattım. Aysel abla, “Biraz da romantik takılalım kocacığım!” deyip, slow bir CD koydu. Odanın büyük ışıklarını södürüp, küçük mum ışığı tipindekini yaktı sadece ve ışığını da loş hale getirdi. Osman abiyle dansa kalktılar…
Kafaları da çakırlaşmıştı. Dans erlerken öpüşüyorlar, elleri de birbirinin vücudunu okşuyordu. Osman abi bir ara eşinin boynunu yaladı. Beni fark etmiyorlardı sigara dumanı ve loşluktan. Ben çaktırmadan onları seyrediyordum. Aysel abla elini kocasının önüne atmış, sikini okşuyordu. Dudakları biririnden ayrılmıyordu. Az daha biribiriyle sevişeceklerdi. Aysel abla benim sıkıldığımı fark etmiş olacak ki, “Ben yoruldum!” dedi. Ama Osman abi, bırakmak istemedi. Aysel abla da, “Biraz da Oya ile dans et hadi, onu kaldır dansa, ben de masadakileri toplayıp mutfağa götüreyim!” dedi. Otururlarken Osman abi bana, “Oya hadi dans edelim!” dedi, elini uzattı. Ne yapacağımı şaşırdım, istemeden elimi uzattım ona. Dansa başladığımızda Aysel abla da masayı toplamaya başladı…
Osman abi yeni yıldan neler beklediğimi falan soruyordu. Yüzü yüzüme değecek gibiydi. Nefesini hissediyordum. Vücudumuz değiyordu zaten. İçimde birşeyler kıpırdıyor, fakat ben duygularımı bastırmaya çalışıyordum. Osman abi konuşmaya devam ediyordu. İlk defa bana bu kadar yaklaştığını ve beni çok sevdiklerini anlatırken, elini belimde gezdiriyor, kalçalarımı okşuyordu. “Ne güzel oynadın öyle, vücudun da çok güzelmiş, aslında hep böyle giyinsen ya!” dedi. Ben de, “Açık giyinirsem kocam kızar!” dedim. “Ama çok düzgün fiziğin var, insanlar da görsün bu güzelliğini, bak biz de sevindik!” dedi. İçim yine tuhaf oldu. Başka bir erkek beni beğendiğini söylüyor ve beni okşuyordu. Bu arada Osman abi eşini izliyordu. Ona meyva hazırlamasını söyleyip mutfağa gönderdi…
Aysel abla gidince, Osman abinin hareketleri serbestleşti, elini kalçama indirdi. Beni yanağımdan öptü, “Oya çok güzelsin!” deyip dudağımdan öpmeye çalışırken, ben geri çektim kendimi. Elini bacaklarıma indirdi, zorla öpüyordu. Ben kendimi kaçırırken birden dudaklarım onun dudaklarına değdi ve Osman abi de hemen yapıştı dudaklarıma. Kocamdan başka bir erkekle hiç öpüşmemiştim. Tadı farklıydı. Tükrüğü, dudaklarıma yapışıp içine çekmesi değişikti. Ben yine kendimi toparladım, “Oturalım!” dedim. Ben oturunca, o direk mutfağa gitti…
Aradan bir süre geçti, kimse gelmeyince, yavaşça mutfağa yöneldim. Mutfağın kapıdan içeriye baktım ki, aman Tanrım! Osman abi beni öpüp okşayamayınca, gitmiş hevesini karısından çıkarmaya çalışıyordu. Arkasında eteğini kaldırmış, külodunu dizine kadar indirmiş, amını yalıyordu. Aysel abla da, “Yapma Osman, içeride kız var!” diyordu. Osman abi de, “Siktirtme kızını lan, mazaret dinlemem ben, seni sikmeden bir adım atmam buradan!” diyordu. Hemen aysel ablayı tezgaha domaltıp, kendi pantolonunu ve donunu indirdi, sikini eline aldı. Ne büyük birşeydi o öyle! Tükürükle sikinin başını ısladı önce, sonra dayadı karısın amına. Aysel abla sadece boğuk bir, “Ohhhh!” diyebildi. Osman abi kudurmuş gibi hızlı hızlı sikmeye başladı. Sikinin ancak yarısı giriyordu Aysel ablanın amına. “Yavaş Osman, hepsini sokma, canım yanıyor!” diyordu. Az sonra siki ve taşakları Aysel ablanın kalçalarına vuruyordu. Sonra birden boşaldı ki herhalde, Aysel ablanın üstüne yığıldı kaldı. Ben de sessizce yerime geçtim.